25 Mart 2014 Salı

#1- MARZANNA HAFTASI (17-23 Mart 2014)

Haftanın konusu; MARZANNA

Marzanna bebek Slav ve Baltık kültürlerinde uzun ve kötü kışı temsil eder. Genelde saman, karton, kağıt, mukavva ve eski giysilerden yapılmaktadır.biri uzun diğeri biraz daha küçük olacak şekilde birbirlerine "haç" şeklinde tutturularak yapılır. Eteği ise rengarenk olacak şekilde kartonlardan veya atkı, eşarp benzeri malzemelerden yapılıyor.

Ben de Erasmusumu Polonya'da yapmam dolayısıyla, UMCS'nin düzenlediği etkinliğe katılarak "Marzanna" yapımını ve hikayesini dinleme fırsatı yakaladım. Yapımı bittikten sonra bir hatıra fotoğrafı çekildik. İki gün sonra Marzanna yakılarak bir nehre ya da göle bırakılıyor ve böylece kötü ve uzun bir kışa "Elveda" bahara "Merhaba" denilmiş olunuyor.

RESİM BÖLÜMÜ



Bu hafta resim olarak, hep hayalim olan Atatürk'ün silüetlerinden oluşan bir karma yaptım ve bu hayalimi de bu hafta gerçekleştirmiş oldum. Çok değerli Yaşar hocam hep " birinin resmini çizmek aslında o kişiyi yaşamaktır" demişti. Yaşamaya, yaşanılmaya doyum olmayacak olan büyük insana...
Belki o bakışların altında yatan, geleceği gören gözlerden az da olsa nasibimi alırım umuduyla...

SANATIN YEDİNCİ HALİ

1)ANNIE HALL (1977)


Tamamen Woody Allen'ın fabrikasından çıkma harika bir otobiografik film olan Annie Hall aslında Allen ile Annie arasındaki aşkı merkeze alarak Woody Allen'ın hayata ve olaylara bakış açısını orginal bir biçimde perdeye aktarmaktadır. En çok beğendiğim kısımlardan bir tanesi de Allen'ın filmin bazı yerlerinde yoldan geçen insanlara fikirlerini sorarak onlarında filmin, hayatını bir parçası olduğunu bize göstermesi. İzlediğim ilk Woody Allen filmi, çok beğendim. Hatta dört tanede akademi ödülünü aldığını söylemeden geçemeyeceğim.


2)Seven Samurai(1954)





Japonya'nın en ünlü ve Japonya sinemasını dünyaya tanıtan Akira Kurosawa'dan bir şaheser. Kurosawa'nın izlediğim ilk filmi. Bakış açısından, oyunculuğa; işlenen konunun öneminden, eskilere has saflığa kadar her şey çok iyi aktarılmış. Filmin konusuna gelecek olursak; Zamanın Japonya'sında üç tip insan vardır. Köylüler; çalışkan, hayatları pirinç tarlalarında geçen insanlar, Haydutlar; emek hırsızı,köylülerin mahsullerini çalanlar olarak tanımlanırken Samuraylar ise  dönemin en şerefli ve saygı duyulan mesleği.
Her sene elde ettikleri mahsulleri haydutları kaptırmaktan ve sevdiklerini bu uğurda kaybetmekten gına gelen köylüler çareyi kendilerini korumak için Samuray tutmakta görürler. Biraz zor olsa da yedi tane samuray bulurlar. Bundan sonrası Yedi samurayın köyü haydutlara karşı savunmalarını ele alır.

3)American Hustle





86. Akademi ödüllerine 10 adaylıkla katılan American hustle ekibi hiç bir ödül alamadan eli boş dönmüştür. Filmi izleyince anlıyor insan neden boş döndüklerini gerçi ama. Klasik american sahtekarlık filmlerinden öteye geçememiş çünkü. Söyleyecek pek fazla şeyim bu filmin hakkında ama izlenebilir.

MÜZİK ARASI



Technology Entertainment and Design TALKS

1) Paul PIFF : Para insanı bozar mı ?


İnsanlar üzerinde yapılan bir takım araştırmalardan ve insanlar gözlemleyerek PARA insanı bozar mı ? sorusuna yanıt aranıyor. Mr. Piff ise bu araştırma ve gözlemleri inceleyenler ve sonuçları TED talks'ta sunuyor; 
*Öncelikle bir Monopoly oyununda bir oyuncu fakir, rakibi ise zengin konumunda zengin olan oyuncunun hareketleri inceleniyor.

*Trafikteki arabalar inceleniyor.Lüks markalı arabaların, yani zenginlerin trafik kurallarını pek takmadıkları gözlemleniyor.

Bunların gibi bir çok örneğin sonunda Mr. Piff bize paranın insanı daha doğrusu medeniyetimizi nasıl değiştirdiğini gözler önüne seriyor. İnsanların birbirlerine, doğaya saygısı kalmadığı bir dünyaya doğru yol aldığımız, tam bir tüketim toplumu olmaya yöneldiğimiz çıkıyor sonuç olarak.


2)Caroline Casey: Sınırların ötesine geçmek


En büyük hayali motorsiklet ve araba sürmek, en büyük tutkusu hız olan birinin gözlerindeki büyük bir problem olduğunu öğrenmesiyle tüm dünyası yıkılan bir kişi düşünün. Ama bu kişi asla pes etmeden, inanarak hayatına devam ediyor, bir yandan da görme engelli olduğunu kabullenmeyerek yaklaşık on yıl boyunca kovuluncaya kadar çeşitli işlerde çalışıyor. Göremez hale gelince artık görme engelli olduğunu kabulleniyor ve hayatına bu engelini kabul ederek devam etmez zorunda kalıyor. Yaptıklarıyla ve hala olan hayalleriyle Caroline Casey'den harika bir yaşam tecrübesi...

3)George Dyson: Bilgisayarların doğuşu üzerine


İlk bilgisayarların nasıl yapıldığını, kimler tarafında yapıldığını merak edenler için çok güzel hazırlanmış bir konferans. Mr. George bıkmadan usanmadan ilk bilgisayarı yapanların arkalarında bıraktıkları notları, resimleri vb. her şeyi derleyerek ortaya harika bir iş çıkarmış. İzlerken gülmekten de kendimizi alamayacağımız, öğrendiklerimiz karşısında çoğu zaman şaşıracağımız bir konferas olmuş...


6 Mart 2014 Perşembe

BEYİN TÜMÖRÜ ( KANSERİ )


NEDİR ?



Beyin tümörleri, beynin kendi içinde oluşan tümörlerin yanı sıra çevredeki dokulardan kaynaklanan ve kafatası içine doğru büyüyen tümörleri de kapsıyor. Bazı kanser türlerinde olduğu gibi beyin tümörlerinin neden geliştiği konusunda hala net bir yanıt yok. Ancak beyin tümörleri hakkında kesin olarak bilinen şey, her yaş grubunda görülmesi.

BELİRTİLERİ NELER ?





Beyin tümörleri, kafatası içinde yerleşen tümörler oldukları için kafatası içinde basınç artışına bağlı olarak şiddetli baş ağrısı, bulantı ve kusma gibi yaygın belirtiler görünebiliyor.
Bunun dışında beynin etkilenen bölgesine göre farklı belirtiler ortaya çıkıyor. Bunlar; sağ ve sol vücut yarısında kuvvetsizlik, uyuşma, yürüme bozukluğu, görme kaybı, işitme kaybı, hafıza bozukluğu, konuşmada güçlük ve dengesizlik.

NASIL TEDAVİ EDİLİYOR ?


Beyin tümörlerinin tedavisinde temel olarak 3 ayrı yöntem kullanılıyor. Bunlar;
cerrahi, ilaç tedavisi ve radyasyon tedavisi. Bu yöntemlerden genellikler cerrahi yöntem ön plana çıkıyor. Bunun nedeni; tümörlerin genellikle kafatası içinde beyne baskı yapmaları ve kafa içi basıncı artırmaları. 

CERRAHİ TEDAVİ ;



Cerrahi tedavide; tümörün çıkartılması, beyin ve sinirlerin rahatlatılması ve tümörün cinsinin saptanması için patolojik inceleme olanağı bulunuyor. Üstelik günümüzde cerrahi tedaviler, son derece büyük ilerlemeler kaydediyor.

KEMOTERAPİ (İlaçlı Tedavi );



İlaçlı tedaviler alanında son yıllarda çok önemli gelişmeler kaydediliyor. Genellikler kötü huylu tümörlerde kullanılan kemoterapiler hastaların yaşam süresini uzatıyor, bazen de tamamen iyileşme sağlıyor. Ancak bazen özellikle hipofiz bezi tümörlerinde olduğu gibi iyi huylu tümörlerde de ilaç tedavilerine ihtiyaç duyuluyor.

RADYASYON (Işın Tedavisi):



Radyasyonun beyin tümörlerinde kullanılması çok uzun bir geçmişe sahip. Bu konuda da önemli teknolojik gelişmeler mevcut. Böylece daha az yan etkili, daha çok etki gücüne sahipcihazlar ve radyoterapi yöntemleri geliştiriliyor. Buna ek olarak radyocerrahi adı verilen ve özellikler Gamma Knife radyocerrahisinin  kullanılması ile pek çok beyin tümöründe cerrahiye bile gerek kalmıyor.




4 Mart 2014 Salı

AKCİĞER KANSERİ 

NEDİR ?

Akciğer kanseri yapısal olarak normal akciğer dokusundan olan hücrelerin ihtiyaç ve kontrol dışı çoğalarak akciğer içinde bir kitle (tümor) oluşturmasıyla başlıyor. Burada oluşan kitle öncelikle bulunduğu ortamda büyüyor, daha ileri ki aşamalarda ise çevre dokulara veya dolaşım yoluyla uzak organlara yayılarak hasara yol açıyor.

Akciğer kanseri yaygın bir kanser.Tüm kanserlerin yüzde 12-16'sının, kansere bağlı ölümlerin ise yüzde 17-28'sinin nedeni. Üstelik hem kadın hem de erkek ölümlerde kansere bağlı ölümlerde birinci sırada yer alıyor.

BELİRTİLERİ NELER ?


Hastalık ileri ki aşamalara gelinceye kadar önemli bir belirtisi olmayabiliyor. Sessiz seyretmesi, akciğer kanserini bu kadar tehlikeli yapan en önemli faktör. Kanser için şüphe uyandırması gereken belirtiler şunlar;
Sigara kullanan veya buna bağlı kronik bronşiti olan bir kişinin mevsimsel öksürük ve balgam şikayetlerinin süreklilik kazanması, balgamda kan görülmesi, giderek artan nefes darlığı, özellikle sırtta kürek kemiklerinin arasına ve omuzlara veya omuzlara yayılan batıcı nitelikte göğüs ağrısı.



RİSK FAKTÖRLERİ NELER ?

Sigara, puro, pipo(tütün) içimi akciper kanserinin bugün ispatlanmış en önemli risk faktörü. Otuz yıl süreyle günde bir paket sigara içenlerde, içmeyenlere göre risk 20 kat fazla.









ERKEN TANI MÜMKÜN MÜ ?

Akciğer kanseri, yakın bölgelerdeki lenf düğümlerine veya başka organlara yayılmadan önce nadiren belirti verdiğinden hastaların sadece yüzde 15 kadarına erken tanı yöntemi konulabilir.





NASIL TEDAVİ EDİLİYOR ?

Akciğer kanseri tanısı konulduktan sonra; öncelikle hastalığın yaygınlığı veya hangi aşamada olduğunun belirlenmesi önemli. Akciğer kanseri 4 evreye ayrılıyor. Sağ kalımla ilgili en önemli etkenlerin başında; lenf bezleri ve uzak organ tutumları geliyor. Erken evrelerde (1 ve 2) tüm dünyada kabul edilen tedavi, cerrahi yöntem. Evre 3 ve 4'te ise genellikle kemoterapi veya radyoterapi  yada kemoradyoterapi tedavileri yapılabiliyor. Yine evre 3 ve 4 olan seçilmiş hastalarda ve mediastinal lenfbezlerinde tutulum saptanmamışsa cerrahi tedavi uygulanabilir.