NEW AGE MUSIC
1960’larda elektronik müzikten doğan New Age, 1970’lerde
kişilik kazanmaya başlamış ve günümüze kadar genişleyerek, çeşitlenerek
gelmiştir. Kimi yorumculara göre New Age ismi, esrarengiz insan sesinin o
dönemde çıkan, senfonik sesler içeren yeni nesil klavyelerde elektronik
tılsımlarla bir harmoni içinde harmanlanmasından, kimi yorumculara göre ise
aynı dönemde başlayan özellikle genç nesli etkisi altına alan insanın uyanışı,
aklın mistik bilgelikle buluşmasını ifade eden “New Age – Yeni Çağ”
felsefesinden kaynaklanmaktadır. Kısaca; "elektronik müziğin şiirsel
hali" diyebiliriz.
Zaman içinde New Age müzisyenleri, pasif bir dinleme ortamı
yaratmanın ötesinde, etnik enstrümanlar ve eski müzik geleneklerini de ortaya
çıkardılar. Ve böylece çok kültürel müzik panoraması, egzotik enstrümanlar,
kültürler ve dokularla New Age’i geniş yelpazeli bir müzik türü haline
getirdiler. Bu yelpazeye baktığımızda, popüler New Age’den, elektronik New
Age’e, etnik müziklerden, dinlendirici müziklere, solo piyanodan, doğa sesleri
ile yapılan senfonik müziklere kadar çeşitli melodik yapılarda alt türler yer
almakta. Bu geniş yelpaze ile New Age, hayal gücümüzü canlandıran, aklımızı
sessizlikle buluşturan, iyi hissetmemizi sağlayan, sağlık veren, içimize
dönmeye, düşünmeye, duygulanmaya davet eden içten bir arkadaş adeta. Yalnızlık
ve stresin kol gezdiği çağımızda böyle içten bir arkadaş ve davetine kim hayır
diyebilir ki
Günümüz popüler müzik türlerine göre (pop, rock…) çok daha
akıcı, dingin, yumuşak ve insan duygularını pozitif etkileyebilen bir melodik
yapısı vardır. Bu melodik yapısı ve insan üzerinde bıraktığı pozitif, kalıcı,
rahatlatıcı etkisi nedeni ile özellikle reklamlarda, haber programlarında,
belgesellerde fon müziği olarak kullanılmaktadır. Yine bu özel melodik yapısı
nedeni ile bazı alt türleri (dinlendirici müzikler, doğa sesleri içeren
müzikler, yumuşak enstrumental müzikler, meditasyon müzikleri…) bazı sağlık
merkezlerinde fon müziği veya terapilerde destek amaçlı olarak
kullanılmaktadır.
Türkiye’de henüz değeri tam keşfedilmemiş olsa da dünyada
özel bir yeri olan ve gittikçe yaygınlaşmaya başlayan bu müzik türüne, dünyanın
en prestijli müzik ödüllerinden Grammy Müzik Ödüllerinde her yıl “En İyi New
Age Müzik Albümü” dalında ödül verilmekte, pek çok ülkede radyo kanallarında
New Age müzik programları yayınlanmaktadır. Müziğin melodik yapısı, yumuşaklığı
ilk dinleyenleri dahi çok kısa sürede kendine çekebilmekte ve oldukça geniş yaş
grubunda dinleyici kitlesi oluşmasını sağlamaktadır.
Enstrümental melodik yapısını şiirsel bir ruhla birleştiren
New Age Müziğinin temsilcileri olarak; Tangerine Dream, Jean Michel Jarre,
Andreas Vollenweider, Vangelis, Kitaro, George Winston, David Arkenstone,
Yanni, Enya'yı örnek verebiliriz. Ülkemizde henüz yerleşmiş bir müzik türü
olmadığından "Türk New Age sanatçıları"
başlığı altında bir liste yapabilmek zordur. Ancak
yaptıkları bestelerin melodik yapısı ile New Age'e yakın çalışmaları olan
sanatçılara örnek olarak; Hasan Cihat Örter, Can Atilla, Anjelika Akbar,
Yansımalar Grubunu sayabiliriz.
New Age, diğer müzik türleri gibi uzun uzun anlatılacak,
tarihi, gelişimi üzerine konuşulacak, teknik incelenecek ya da yorumlanacak bir
müzik türü değildir. New Age Müziğinin en güzel tarifi yine New Age
Müzisyenlerinden gelir; “New Age anlatılmaz, dinlenir, hissedilir ve yaşanır”
En güzel new age müziklerini radyo voyagedan dinleyebilirsiniz...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder