12 Şubat 2012 Pazar

NEW AGE MUSIC


NEW AGE MUSIC
1960’larda elektronik müzikten doğan New Age, 1970’lerde kişilik kazanmaya başlamış ve günümüze kadar genişleyerek, çeşitlenerek gelmiştir. Kimi yorumculara göre New Age ismi, esrarengiz insan sesinin o dönemde çıkan, senfonik sesler içeren yeni nesil klavyelerde elektronik tılsımlarla bir harmoni içinde harmanlanmasından, kimi yorumculara göre ise aynı dönemde başlayan özellikle genç nesli etkisi altına alan insanın uyanışı, aklın mistik bilgelikle buluşmasını ifade eden “New Age – Yeni Çağ” felsefesinden kaynaklanmaktadır. Kısaca; "elektronik müziğin şiirsel hali" diyebiliriz.

Zaman içinde New Age müzisyenleri, pasif bir dinleme ortamı yaratmanın ötesinde, etnik enstrümanlar ve eski müzik geleneklerini de ortaya çıkardılar. Ve böylece çok kültürel müzik panoraması, egzotik enstrümanlar, kültürler ve dokularla New Age’i geniş yelpazeli bir müzik türü haline getirdiler. Bu yelpazeye baktığımızda, popüler New Age’den, elektronik New Age’e, etnik müziklerden, dinlendirici müziklere, solo piyanodan, doğa sesleri ile yapılan senfonik müziklere kadar çeşitli melodik yapılarda alt türler yer almakta. Bu geniş yelpaze ile New Age, hayal gücümüzü canlandıran, aklımızı sessizlikle buluşturan, iyi hissetmemizi sağlayan, sağlık veren, içimize dönmeye, düşünmeye, duygulanmaya davet eden içten bir arkadaş adeta. Yalnızlık ve stresin kol gezdiği çağımızda böyle içten bir arkadaş ve davetine kim hayır diyebilir ki

Günümüz popüler müzik türlerine göre (pop, rock…) çok daha akıcı, dingin, yumuşak ve insan duygularını pozitif etkileyebilen bir melodik yapısı vardır. Bu melodik yapısı ve insan üzerinde bıraktığı pozitif, kalıcı, rahatlatıcı etkisi nedeni ile özellikle reklamlarda, haber programlarında, belgesellerde fon müziği olarak kullanılmaktadır. Yine bu özel melodik yapısı nedeni ile bazı alt türleri (dinlendirici müzikler, doğa sesleri içeren müzikler, yumuşak enstrumental müzikler, meditasyon müzikleri…) bazı sağlık merkezlerinde fon müziği veya terapilerde destek amaçlı olarak kullanılmaktadır.

Türkiye’de henüz değeri tam keşfedilmemiş olsa da dünyada özel bir yeri olan ve gittikçe yaygınlaşmaya başlayan bu müzik türüne, dünyanın en prestijli müzik ödüllerinden Grammy Müzik Ödüllerinde her yıl “En İyi New Age Müzik Albümü” dalında ödül verilmekte, pek çok ülkede radyo kanallarında New Age müzik programları yayınlanmaktadır. Müziğin melodik yapısı, yumuşaklığı ilk dinleyenleri dahi çok kısa sürede kendine çekebilmekte ve oldukça geniş yaş grubunda dinleyici kitlesi oluşmasını sağlamaktadır.


Enstrümental melodik yapısını şiirsel bir ruhla birleştiren New Age Müziğinin temsilcileri olarak; Tangerine Dream, Jean Michel Jarre, Andreas Vollenweider, Vangelis, Kitaro, George Winston, David Arkenstone, Yanni, Enya'yı örnek verebiliriz. Ülkemizde henüz yerleşmiş bir müzik türü olmadığından "Türk New Age sanatçıları"
başlığı altında bir liste yapabilmek zordur. Ancak yaptıkları bestelerin melodik yapısı ile New Age'e yakın çalışmaları olan sanatçılara örnek olarak; Hasan Cihat Örter, Can Atilla, Anjelika Akbar, Yansımalar Grubunu sayabiliriz.

New Age, diğer müzik türleri gibi uzun uzun anlatılacak, tarihi, gelişimi üzerine konuşulacak, teknik incelenecek ya da yorumlanacak bir müzik türü değildir. New Age Müziğinin en güzel tarifi yine New Age Müzisyenlerinden gelir; “New Age anlatılmaz, dinlenir, hissedilir ve yaşanır”

En güzel new age müziklerini radyo voyagedan dinleyebilirsiniz...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder