13 Şubat 2012 Pazartesi

BOLOGNA SÜRECİ

Bologna Süreci, tüm Avrupa'da yüksek lisans eğitimi ve akademik konularda standartlar geliştirmek ve ayrılıkları en aza indirgeyerek eğitim sistemlerini bağdaştırmak ve Avrupa'da birbiriyle tam uyumlu bir yükseköğrenim alanı yaratmak amacıyla oluşturulmuş bir programdır. İtalya'nın Bologna kentinde bulunan Bologna Üniversitesi'nde yürütülen bir dizi görüşmenin ardından ortaya atıldığı için bu adla anılmaktadır. 1999 yılında yirmi dokuz Avrupa ülkesinin eğitim bakanlarınca görüşülerek imzalanmıştır.

Yedi başlıkta Bolonya sürecinin neler sağladığını ve neler getireceğini anlatmaya ve özetlemeye çalışayım:

1. Sürdürülebilirlik- Son yıllarda eğitimin gelişimi ve genişlemesi yüksek öğrenim kurumlarına finansal yük ve sorunlar getirdiğinden üniversiteler yeni finans modellerine ve maliyet paylaşımına gitmek zorunda.

2. Yönetim- Belli şartlar altında üniversitelerin daha profesyonelce hedefler konularak yönetilmesi, verimliliğini ve etkinliğini artırması gerekecek.

3. Kalite- Yüksek öğrenimde kaliteyi garanti etmek. Bu hedefi yakalamak için Avrupa’daki üniversitelerin tekrar yapılanmasında akreditasyon, değerlendirme ve sorumluluk

son derece önemli kavramlar haline gelecek.

4. Karşılaştırabilirlik-

Bu belki de en önemli unsur. Avrupa’daki tüm üniversiteler arasında uyum. Avrupa kredi transfer sistemi (ECTS),

öğrencinin tamamladığı dersler ve diplomaya ilave öğrencinin akademik ve kültürel birikimini gösteren belgeler, uyumluluğun sağlanmasıyla kayda geçmiş olacak.

5. Hareketlilik- Üye olan ülkeler arasında öğrencilerin

çok daha serbestçe hareket etmesinin önünü açıp, alınan tüm derslerin otomatik olarak sayılmasını sağlayacak.

6. Esneklik- Değişik alanlarda veya birkaç alanda eğitim alabilmeyi, yani klasik “dikey” eğitimin kavramının yerle bir olmasını, birkaç konuda uzmanlaşmayı (Örnek: Mühendislik ve işletmeyi aynı anda okuyabilme) getirecek.

7. Çalıştırabilirlik- Üniversiteler, mezunlarına iş

bulma imkânı sağlayabilmeli ve onları hayat boyu devamlı değişimlere hazır hale getirebilmeli. Bu iddialı hedef ancak iş dünyası ve üniversite ile köprüler

kurularak elde edilebilir; bunun yolu açılacak.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder